Bursa'da ki ilk iş günümde,sabah iş yerine ulaşmak için devasa binaların arasından hızlıca geçerek ilerliyordum.Birden büsbüyük bir duvarda asılı olan reklam dikkatimi çekmişti."Ankara'da dayın,yoksa Bursa'da Yed....var." Bu reklam sloganını gördüğümde açıkçası içim ürpermişti.
Bu ürpermenin nedeni adam kayırmanın ne kadar korkunç boyutlara ulaştığıydı.Adam kayırma,torpil belki de en cani diktatoryalarda olabilecek durumdur.
İnsanların emeklerini boşa çıkarmak en büyük bozgunculuk ve haktanımamazlıktır.İnsanların emeklerini umursamak ve dikkate almamak,emek edenin gözlerinin içine bakanları da hem üzüyor hem mağdur duruma düşürüyor.Bir baltaya sap olamamış ve getirilecek mevkii için çaba sarf etmemiş insanların ensesi kalın akrabalar veya tanıdıklar aracılığıyla hak edilmeyen makama getirilmesi tam bir cinayettir.Esasında kul hakkıdır zaten.O makama ulaşmak için çalışan ne kadar kişi varsa o sayı kadar kul hakkına girilmiş olur.
Ne demek torpil, rüşvet? Allah'ın huzurunda bile adam kayırma yani şefaat yoktur.
Çünkü şefaat (aracılık) adaleti saptırır, yetersiz kimselerin önemli mevkilere gelmesine neden olur.
Haklar yenilir. Bir kişinin veya birkaç kişinin hatırı kırılmaz ama bütün toplumun gönlü kırılır.
Siyasetçinin görevi adam kayırmak değil, kanun yapmak ve yasaların adil biçimde uygulanmasını kontrol etmektir.
Oy sevdasıyla yakınlarını, seçmenlerini korumak, seçmenlerine aracılık etmek değildir.
Yapmayın bunu sayın milletvekilleri, yapmayın. Üç kişinin hatırını kırmayabilirsiniz ama milleti kırıyorsunuz, incitiyorsunuz.
Millet size bunun için oy vermedi. Şunu bilin ki bu dünyanın ötesi de var.
Huzursuzluk yayılır. Allah da birbirini sevmeyen insanları başarıya ulaştırmaz.
Adam kayırmak, torpil ve rüşvet toplumu çürütür.
Bundan dolayı Peygamberimiz (S.A.V), "Emanet zayi olduğu zaman kıyameti gözetleyiniz" buyurmuştur.
İşlerin ehil olmayanların eline geçmesi, emanetin zayi olması demektir.
Herkesin hak ettiği yere gitmesi dileğiyle...
Bu konu hakkındaki bir diğer yazımız;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder